Ergenlik döneminde en sık görülen deri hastalığıdır.
Akne; yüz, boyun, sırt ve gövdede cildimizin gözenekleri üzerinde yerleşen, ciltten kabarık olarak görülen, kırmızı renkte, zaman zaman içi iltihaplı olabilen sivilcelerdir. Buna benzer görünümü olan her durum akne değildir. Bazen kıl batıkları, bazı mikrobik durumlar akne ile karıştırılabilir. Ayrıca akne altta yatan birçok sağlık probleminin habercisi olabilir.
Ergenlik döneminde en sık görülen deri hastalığıdır. 12-18 yaşları arasındaki bireylerin yaklaşık %40’ında görülür. Ergenlik döneminde hormonların etkisi ile yağ salgısı artar. Yağlanan cildin gözeneklerinin tıkanması daha kolaydır. Bu nedenle ergenlerde sıklıkla görülür. Özellikle yüz, omuzlar, sırt ve göğüs bölgesinde ortaya çıkmaktadır ve gençlerin psikolojisi üzerinde olumsuz etkileri olabilmektedir.
Oluşumunda birçok faktör rol oynar. Genetik olarak yatkın kişilerde yağ salgısının deri dışına atıldığı kıl-yağ bezi kanalında kalınlaşma ve buradaki hücrelerin yapışkanlığından dolayı kanalın tıkanmaya meyilli olması önemli bir faktördür. Diğer faktörler ergenlik döneminde artan yağ salgısının (sebum) bu kanalda birikerek komedon adı verilen siyah ya da beyaz noktaları oluşturmasıdır. Gözeneklerin tıkanmasında genetik faktörler kadar fiziksel faktörler de rol oynar. Fiziksel faktörler arasında sürülen yağlı kremler, sıcak hava, terleme artışı, makyaj ve uygun cilt temizleyicilerinin kullanılmaması sayılabilir. Akneye yol açan diğer sebepler arasında ise; bu tıkanan gözeneklerdeki sebuma bakterilerin yerleşmesi ve burada bir yangıya yani inflamasyona neden olması gelir. Bu şekilde oluşan aknede cildimizde kızarıklık ve iltihaplanmış kabarıklıklar görülebilir.
Ailesinde şiddetli akne sorunu olan bireylerde akne daha yoğun görülebildiği gibi hiç akne görülmeyebilir. Fakat yine de genetik bir yatkınlık söz konusudur.
Son zamanlarda yapılan çalışmalarda yüksek glisemik indeksi olan gıdalarla (Glisemik indeksi yüksek olan besinler kan şekerinin hızla yükselmesine ve bunun sonucunda da pankreastan depolanmış insülininin hızla kana verilmesine ve kandaki insülin miktarının hızla yükseltmesine sebep olur) aknenin tetiklendiği belirtilmektedir. Bu yüzden bu tür gıdaların aşırı miktarda alınması ve tek yönlü olarak kullanılması önerilmemektedir. Yüksek glisemik indeksi olan gıdalar arasında patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç, beyaz şeker, işlenmiş meyve suları, muz (olgun), karpuz, krakerler, mısır cipsi ve mısır gevreği sayılabilir. Bunun dışında bazı hastalar çekirdek, yağda kızartma, çikolata gibi, kalori değeri yüksek gıdalardan sonra akne şiddetinde bir artma tariflemektedir. Bu hastaların akne şikâyetini arttırdığını düşündüğü bu tip gıdalardan uzak kalmasında fayda vardır.
Eğer bayan hastada akne ergenlik döneminde olmadığı halde ileri yaşta başlıyorsa, beraberinde adet düzensizliği, kilo vermede zorlanma, çene, karın, sırt ve meme başı çevresinde aşırı kıllanma şikâyetlerinden bir veya birkaçı varsa hormon bozukluğu açısından değerlendirilmesi gerekir. Bu hastalarda özellikle yumurtalık kisti, yani polikistikover hastalığından şüphelenilir. Bu hastalıkta sivilce şikâyeti oldukça dirençlidir ve tedavisi erkeklerde kullanılan akne tedavisinden oldukça farklıdır. Genel olarak unutulmaması gereken ise adet dönemlerinde çoğu bayanda akne şikâyetinin artabileceğidir. Bu, hormonların neden olduğu doğal bir süreç olup bir hastalık belirtisi değildir. Ayrıca gebelikte de hormonların etkisiyle akne şiddetlenebilmektedir.
Hayır, kesinlikle akneyi sıkmak, oynamak önerilmez. Bazı akne tiplerinde ancak doktor gözetiminde akne lezyonları boşaltılabilir. Kurcalanan aknede iltihap yayılabilir, kızarıklık artabileceği gibi iz kalma riski de artar.
Akne tedavisinde en önemli nokta, akne oluşumuna neden olan faktörlerin saptanması ve bu durumların düzeltilmesidir. Bu bir hormon problemi de olabilir, kişinin yüzüne sürdüğü gözenekleri tıkayıp akneye neden olan bir krem veya yanlış beslenme şekli de olabilir. Akne gibi çok yaygın görülen bir hastalıkta birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Hafif aknelerde sadece yıkama ürünleri ve kremler yeterli olabilirken orta-ağır aknede ve hormonal aknede ağızdan hap kullanımı gerekir. Bu haplar arasında en çok kullanılanlar antibiyotikler, A vitamini türevi ilaçlar ve doğum kontrol ilaçlarıdır fakat bunlar doktor gözetiminde ve kontrolünde uygulanmalıdır. Bunun dışında lazer, kimyasal cilt soyma (peeling), deri içine iğneyle ilaç verilmesi de kullanılan yöntemler arasındadır. Ayrıca lazer tedavileri, plazma enerjisi ile tedavi uygulamaları yapılabilmektedir. Unutulmaması gereken her hasta birbirinden farklıdır ve her hastanın yararlanacağı tedavi şeklide hastadan hastaya değişir.
A vitamini türevi bir ilaç olan İzotretinoin (Roaccutane®, Zoretanin®, Aknetrent®) tedavisi piyasada bilinen tüm akne şekillerinde oldukça etkili olan bir tedavidir. Tedaviden sonra pek çok hastada başarılı sonuçlar alınmakta, daha sonra lezyonların tekrarlama sıklığı azalmaktadır. Bu tedavi çok etkili olmasına rağmen çeşitli yan etkileri de bulunmaktadır, ancak bu yan etkilerin çoğunluğu tedavi esnasında veya sonrasında kaybolmaktadır. O nedenle bu ilacı kullanırken mutlaka her türlü şikâyetinizde sizi takip eden hekime başvurmanız gerekmektedir. En sık yan etkisi deride yaptığı kuruluğa bağlı etkilerdir. Kan yağlarını arttırıp, nadiren karaciğer testlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle genellikle hekiminizin kararıyla belli aralıklarda kan tetkiki yaptırmanız gerekecektir. İlacı kullanırken bayanlar için en önemli nokta kesinlikle gebe kalınmamasıdır. Doğurganlık yaşında olan bayanların etkin korunma yöntemiyle korunmaları önerilmektedir. Tedaviyi kestikten 2 ay sonra gebe kalınabilir.
Akne kronik olması, psikolojik stres oluşturması, tedavi edilmeyince kalıcı izler bırakabilmesi nedeniyle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tedavi için başvuruda bulunmayan hastalar genellikle hastalığının geçeceğine dair inancını yitiren veya akneyi bir hastalık olarak görmeyip tedavisiz geçeceğini düşünen kişilerdir. Özellikle ergenlerde sıklıkla görülen akne, beden ve benlik kaygısının yüksek olduğu ergenlik döneminde, hastaların psikososyal gelişimini etkileyebilir. Bu durumun farkına varılması ve bir Deri Hastalıkları Uzmanına başvurularak uygun tedavi yollarının araştırılması gerekir.
Akneye eşlik eden farklı hastalıklar ve hormon problemleri olabilir. Akneye benzer görüntü oluşturan bir çok deri hastalığı vardır. Bazı hastalıkların tedavi sürecinde akne oluşabilir veya ilaçlar akne yapabilir. Akne tedavive takibinde ek problemler oluşabilir ve bu dönemde deri bakımının doğru yapılması önemlidir. Bütün bunlar göz önüne alındığında, aknenin bir Deri Hastalıkları Uzmanı tarafından takibi ve tedavisi oldukça önemlidir. Ayrıca verilen tedavilerin etki göstermesi için en az 2-3 hafta geçmesi beklenmelidir. Bu nedenle tedavide en önemli noktalar; sabırlı olmak, hekimle uyumlu olmak, verilen önerilere uymaktır. Hastanın uyumlu olması çok sayıda tedavi seçeneği olan bu hastalıkta istenilen sonuca ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.
Güncel haber ve içerikleri bizimle takip edebilirsiniz.
Dudaklar, yüz güzelliğinin en önemli unsurlarından biridir ve dolgun, çekici dudaklar birçok kişi için arzu edilen bir özelliktir. Günümüzde estetik dermatoloji, dudak dolgusu uygulamaları ile doğal görünümlü, dolgun ve çekici dudaklara ulaşmayı mümkün kılmaktadır.
DetaylarYaşlanma, doğal bir süreçtir ancak modern dermatoloji sayesinde bu sürecin etkilerini yavaşlatmak mümkündür. Estetik dermatoloji alanındaki yenilikler, yaşlanma belirtileriyle mücadelede birçok seçenek sunmaktadır.
Detaylar0 324 331 02 03 0 553 111 85 03 Güvenevler Mahallesi 1919 Sokak Medikal Plaza No: 3 Kat: 2 Yenişehir/Mersin info@aysegulguney.com.tr Yol Tarifi Al Çalışma Saatleri Hafta İçi 09:00-18:00 Cumartesi 09:00-16:00