Doğal Ürünlerle Yapılan Cilt Maskelerine Dikkat

Ergenlik döneminde en fazla karşılaşılan sorunlardan biri olan akne (sivilce) tedavisiyle ilgili internette pek çok doğal maske tarifi bulunuyor. Peki, çoğu uzman olmayan kişiler tarafından verilen bu tariflere ne kadar itibar etmek lazım?

Bunları Yapmayın!

Çoğu maske tariflerinde sivilceleri yok etmek için yoğurt, limon, diş macunu ve sabun köpüğü gibi ürünler tavsiye ediliyor. Hâlbuki bu gibi ürünler kullanılarak yapılacak tarifler enfeksiyonların artmasına, alerji gelişmesine ve kalıcı lekelenmelere yol açabilir, cildin florasının bozulmasına neden olabilir.

Özgüven Eksikliği Oluşturabilir

Ergenlikte sık görülen akne erişkinlikte de görülebilen bir rahatsızlıktır. Dış görünüşü bozduğu için özgüven eksikliği ve psikolojik sorunlara neden olup sosyalleşmeyi olumsuz etkileyebilir. Yetişkinler bu sorunla kolaylıkla mücadele ederken, özellikle 12-18 yaş aralığındaki çocuk ve gençler ise daha zorlu süreçler geçirebiliyor. Özellikle uzman desteği olmadan akneler yok edilmeye çalışılırken daha vahim sonuçlara sebep olunabiliyor.

Kalıcı İzler Bırakabilir

Aknenin leke veya iz kalmadan tedavisi için mutlaka bir dermatoloğa başvurmanız şart. Çünkü sorunun çözümü için kaynağına inilmesi gerekir. Dermatoloğunuz gerekli muayene ve kan tahlillerinden sonra sebepleri bulup tedavisine başlayacaktır. Aksi taktirde kulaktan dolma bilgilerle yapılacak tedaviler başarısız olur ve ömür boyu kalıcı izler kalmasına neden olunabilir.

Beslenme yanlışları ve stresin yanında yanlış cilt bakımı uygulamaları da akneye neden olabilir. Yoğun kapatıcı makyaj yapılması, cilt tipine uygun olmayan kremlerin kullanılması da akne hastalığının görülmesinde etkilidir.

Ergenlikte Önemsenmiyor

Kişinin cilt tipi ve aknenin şiddeti de kalıcı izler olmasına neden olabilir. Hep aynı bölgede görülen hafif-orta şiddetli aknelerin tedavisi düzenli yapılmaz ise o bölgede iz kalabilir. Yanlış tedavi ve ihmalin yanında sivilcelerin sıkılması, patlatılması, tırnaklanması da iz kalmasına neden olabilir. Şunu unutmayın; sıkılan sivilceler daha derine iner, daha yangılı ve iz bırakan sivilceler halini alır. Çoğu kişi ergenlikte çıkan akneleri ‘Geçer’ diyerek önemsemez. Hâlbuki uzun süre tedavi edilmeyen akneler iz bırakmaya meyillidir.

Karbonhidrattan Uzak Durun

Akne şikâyeti görülen kişiler genellikle fazla rafine karbonhidrat tüketme eğilimindedir. Yani beyaz un ile yapılan ekmek, tatlı, makarna, hamur işleri, nişasta, beyaz pirinç, toz şeker, akçaağaç şurubu, bal veya agave gibi tatlandırıcılar, asitli ve şekerli içecekler, kızartma, hamburger gibi fastfood gıdalar tüketirler.

Akne Oluşumunu Tetikliyor

Aşırı çay ve kahve tüketilmesi bu içeceklere eklenen şeker ve süt tozu akne oluşumunu tetikleyebilir. Bunun yanında fındık, fıstık, badem, çekirdek, kaju ve avakado da çok yağlı ürünlerin yanında diyet süt ve süt ürünleri de akne gelişimini tetikleyebilir.

Sadece Doğal Yöntemlerle Tedavi Mümkün Değildir

Akne tedavisinde sadece internette tavsiye edilen doğal ürünlerle mücadele etmek doğru değildir. Sivilcenin evde yapılabilecek maskelerle bir günde geçebileceği, sivilce lekelerinin sadece doğal yöntemlerle silinebileceği gibi haberlere kesinlikle itibar etmemek lazım. Uzman olmayan kişilerin önerdiği limon, yoğurt, diş macunu ve sabun köpüğünü sürerek saatlerce beklemek doğru bir tedavi değildir. Bu tür yanlış maskeler cildin florasını bozabileceği gibi deride alerjik reaksiyonlara, sivilcelerin artmasına, enfeksiyonlara kalıcı lekelenmelere sebep olabilir.

Uzman Denetimindeki Teknolojik Tedaviler Çözümdür

Günümüzde akne ve akne izi tedavisinde gelişen teknoloji yoğun olarak kullanılmaktadır. Dermatoloğunuz cildinizin rengi, izlerin derinliği ve cildinizdeki hasar oranına göre hangi tedaviyi kaç seans kullanacağına karar verir. Aknelerin iyileşirken sadece yüzeysel kahverengi lekeler bırakmışsa cilt yenileyici kremler kullanmanız işe yarar. Buna ek olarak meyve asitleri kullanarak yapılan kimyasal peeling de cildin üst tabakasını soyarak kalan lekeleri temizleyecektir. Cildinizde orta derinlikte bir hasar varsa; dermapen ve altın iğneli radyofrekans gibi mikroiğneleme teknikleri kullanmakta fayda vardır. Bu yöntemde mikrokanallar açılarak iz kalan alanlarda bulunan fonksiyonlarını yitirmiş hücreler hasarlanır ve doğal yara iyileşmesiyle sağlıklı hücrelerinin bu bölgeye gitmesi tetiklenerek iyileşme sağlanır.

Derin İzler Tedavi Edilebilir

Derin izler bırakan akneye karşı da PRP tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi yönteminde kandaki büyüme faktörlerinden zengin hücreler toplanır ve ince iğnelerle hasarlı cilde uygulanır. Böylece cildin kendini yenilemesi ve tedavi etmesi sağlanır.

Çok derin izlerde ise cildin daha alt tabakalarının yenilenmesini sağlayan bir tedavi uygulanır. Bu tedavide; fraksiyonel lazer ve iğneli radyofrekans sistemleri ile cildin üst tabakası soyulur, altına da kollajen uygulanarak yeni hücre yapımı uyarılır. Çok derin çukurlarda da dolgu maddeleri kullanılarak derinlik azaltılabilir. Deri hastalıkları, deri tümörleri, alerjik deri hastalıkları ve kozmetik dermatoloji, yaşlanma belirtileri gibi konularda tedavi alanları kısmından bilgi alabilir veya Mersin'de Uzman Dr. Ayşegül Güney Dermatoloji Kliniği'ne başvurabilirsiniz.